Aklımda Deli Sorular
Bizler bir çok değer yargılarımızla birlikte yaşarız. Bu değerlerin kaynağı felsefeden gelir. Felsefe de ise sorgulama yapabilmek asıl amaçtır. Bunla birlikte insan kendini ne kadar sorguluyor.
Şu soruları kaçımız sorduk?
Ben Kimim?
Var olma amacım ne?
Nerden geldik ve nereye gidiyoruz?
Bazen kendime de şunu sorarım: Bir tahtanın ağacın bile belli bir yaratılış gayesi var iken benim asıl yaratılış amacım ne?
İnsanlar bu soruları kendisine sormadığı ve düşünmediği için kim olduğunu dahi bilmiyor. Kendini tanımayan bir insan topluma, değerlere, evrene nasıl bir hizmet sunabilir ki?
Ve cidden bize değer olarak dayatılan şeyler neye hizmet ediyor? Bunlar toplum için faydalı mı yoksa yalnız kendi nefsi fikirlerimiz mi?
Aklımızda deli sorular olarak kalıp gidiyor.
Sahi bunlara ne zaman cevap bulacağız?
Yarın geç olmakla meşhurdur unutmayalım…
Resul Akbulut
@resul4727
Şunu ilk önce göz önüne getirmemiz gerekir ki bir insan küçük bir hayvan kadar dahi özgür değildir. Çünkü insandan dhaa sonra güzel yaratılan canlı olarak daha değerli olarak yaratılan hayvandır. Onun için örnek verdim. Bundan dolayıdır ki bilmeliyiz insan keyf sefa zevk için Bü dünyaya gönderilme iştir. Ve insanın varr oluşundan taa bu yana dünüştüğümüzde bizim hayat ta kalma zman aralığını çok çok kısa bir süre ve bu uzun sürede nice insan gelip geçmiş bir kervan gibi arda kalan kervandan kalan izler. Yaratıldık düşünüp sorgulayıp tanımak için Allahı bilmek için bilip itaat etmek için geldik sadece Allah rızası için yaşayıp geçmek içindir. Rızasını da kazanmak için helal dairesi keyfe kafidir.
Onu tanıyıp itaat eden zindanda da olsa saraydadır. Onu tanımayan itat etmeyen saraydada olsa bedbahttır zindandadır. Kalpler ancak Allahı anmakla huzur bulur çünkü.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.