Aşk
Bir kelime var azizim kursağımda. Kirletilmiş, mayası bozulmuş bir kelime var lisanımda takılı kalan. Adına aşk diyorlar.. Ancak ben insanların dillerine takılan aşkı bilmiyorum henüz. Kirletilmiş, aslını yitirmiş kelimeyi tanımıyorum ben.. Müslüman böylesine kirli, böylesine azaba sürükleyen bir kelimeyi bilmemeli de zaten azizim.. Ben de bilmiyorum işte kirletilmiş bu aşkı.. Bilmek de istemiyorum hiç..
Ben Allah için yanan, Rabb’i için yanmaya razı olanların aşkını biliyorum.. Maşuku ararken Rabb’ini bulanların aşkını biliyorum ben.. Aşka susayanların aşkına aşk diyorum ben azizim.. Allah Allah diye yanan, derdi derdi veren için sevenlerin aşkına aşk diyorum ben..
Derdi derdi veren için dertlenen, derdi verdiği için bile Rabb’ine şükredenlerin aşkına aşk diyorum ben..
Elinde kalan son dünyalıklar da gitti diye şükür secdesi yapan Aziz Mahmud Hüdai’nin aşkına aşk diyorum ben azizim.. Çünkü biliyorum, ancak böylesine kutlu bir şeyin adı aşk..
El ele tutuşmanın adı değil, diz dize oturmanın adı değil, hayalini kurmanın adı değil..
Kul olma çırpınışlarının adı aşk.. Beni nasıl sevmez diye akıtılan gözyaşlarında değil, Rabb’im affet diyen bir kulun gözyaşlarında saklı aşk..
Dedim ya azizim.. Ben başka türlüsünü bilmiyorum.. İnsanların dillerine dolanan kirli sözcüğü bilmiyorum ben.. Bilmek de istemiyorum hiç..
Selametle..
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.