Çığlık
Çınlayan tanıdık sesler göğümün sardunya beyazına avuç açarken,
Gecemden sızan bir nefes rüzgarım, kalabalık olur kalkan başın kıvrılan boynunda,
Hatır bilmez düşün aslından medet ummuşken,
Ruhum senin kirli ellerinde kaybolup girmiş girdabın bir nefes hatrına.
Kabuk bağlayan yaram nasır tutmuşken,
gerdanın ince kıvrımı incinir.
Koptuğu yerin gücü zihnimde açarken,
bir gece gülü olup tutar kulağımda çınlanan sesleri,
Bir tek kıvranan bileklerim sarar gece gülümün esmer ellerini.
Hızlı adımların kovalarken birbirini, çıkmaz sokak olur kıvrılan ellerin.
Engebeli hikayenin taşı olduğum an yahut zaman
Nasırlanan yaran yalnız yaram.
Aklına kazınan gece gülü dönmüşken yolundan, bastığı yerde ışığı toprak olur çelimsiz bacakların heybetli gözleri…
Ne çizgileri, ne teli yeter gecenin koynunda çelim veren karanlığın gölgesine.
Gamlı hazanın yorgan elleri, usandırır dilleri…
Kalabalık şuurum koştururken oda oda
Saklar pencerem,
Akseder hanem,
Gece gülüm
Mütemadiyen
Yek
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.