Dadaist 1

Seni gidi şen bakkal seni, demek fareleri kovalamak için bakkala kedi aldın? He yaa ağam, ne edem ki, bahtım cardın gocaman bende duttum bi dene kedi aldım. Yakaladı mı bari? Yoh yav, bizim kedi cardını govalayacağına açıktaki ekmeklere saldırmaya yeltendi. Ekmeklerden uzaklaştırdıydım bu seferde bisgevütlere seğirtti. Anlayacan cardın haricinde ne varsa govaladı kedi. Kediyi nereden buldun? Sokaktan. Kaçmadı mı? Olur mu ağam, bizim mahallenin insanı faresi gibi deeel, fareleri namert amma insanı mert. E insanı mert olan yerden heç kedi gaçar mı? Onlar bize alışdılar biz de onlara. O yüzden yahalayı verdim. Demek mahalleniz mert? Hemi de nasıl, düşeni gördük müydü oturan kalmaz yerinde, açın sesi duyuldu muydu tok olanda ağlar fakir olanda. Misafir geldiği zaman ağam, ev sahibesi oturmaz yerinde. Üç parça ehmee mi var, o üçü ne eder eder beş eder de öyle verir misafirine. Öleceeni bilir bizim mahallenin adamı ağam, zincirlerinen bağlanmaz şu renkli dönyaya. Dönyanın elbet döneceni bilir. Zamanın geçeceni, cardının bir vahıt sonra öleceni bilir. He yav cardın dedikte unuttum ben cardını… Daha dükkanda mı yoksa fare? Heç deme ağam, iki dene kedi aldım amma gene de cardın çıhmadı ortaya. Şo ilirde bi dene siyah kedi var diiler, güçlü guvvetli bir şeyimiş, olmadı geder onu alır gelirim. O vahıt cardının işi biter işte. Bahma öyle ağam, baa kedinin resmini gösterdiler de gözüm korktu kediden. Sipor mu yaptırıhlar notuhlar bilmim amma kasları var. Aslan deseg olmaz demesem kediliğine sığmaz. Sarı yeleleri var, ayahlarının ucu siyah. Yere basınca ağam kedi, yerde iz galırımış. Gören saygısından başını eğer, o da o saygı duyanlara çok şeetmeden yoluna devam edermiş. Yaa ağam, ne kediler var işte. Bir de bizim kedilere bah.