Efsuni Rüzgar
Baştan sona ürkek sallanıyordu kavak,
Gün geçtikçe ölümsüzlüğe imreniyordum.
Gölgesinde usulca kanlanıyordu damak,
Gama düştükçe hayaller hüzünleniyordum.
Çağlar gibi çığ düşse damarlardan kalbe,
Akrep bile bir yelkovanın önünden geçemez.
Atlas ya da Hint kendilerince düşseler harbe,
Hiç bir ulus mağlubiyete ben gibi pay biçemez.
Sürsün kara gün omuzlar düşse de yere,
Bülbül güle bakıp öylesine mahsun gülermiş.
Yansın kanayan yara merhemi kaç kere,
Sürsen de silinmez bir efsun-i rüzgar’ı dilermiş.
Bilal Öztürk
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.