Geceye Düşmüşüz
İçimde bir çığlık seli
Kimse görmüyor mu göğünde intihar eden kuşları ?
Kucağı buz kesilmiş çocukları
Avuçlarım hiç durmadan uzaklara dalıp
Sonsuz bir maviliğe hüzün sarıyor
Kirpiklerime düşler bağlıyorum akşamları
Yüzüm acı tutmuş artık senden yana
Kaldırımda gölgeler hiç sığınamadığım ve büyüdükçe büyüyen bir dağ kuytusu sanki
Savruluyorsa insan yaprak misali
Rüzgarı hükümsüz kılmalı
Kaç sözcükle anlata bilirim ki artık boğazıma takılan bu suskunluğu ?
Yüzyıllardır mezarı yok sevmenin
Doldurmuyor işte ne bahar ne kalabalıklar
Ne de geçen vakit içinde ki bu derin boşluğu
Çağrıştıran değil midir sizce akçıl bir yüreği kefen yada yağmur suyu
Varsın iliklerime kadar öldürsün yalnızlığım beni
Arındırmışım kalbimi çoktan sonsuz bir hayata karşı
İntihara meyilli harflerim
Yarım ay vurgununa tutulmuş
Bir yanım çürüdü yazmaktan diğer yanım kirli bir zaman durgunu
Geceye düşmüşüz
İki karanfil biri solgun
İki güvercin birinin kanatları hep yaralı
Dilimiz dönmüyor her hali beyana
Belki de manamız suskunluğumuzda…
Candan can gitmiş artık yazsak ne fayda….
Hamza Bayazıt
@aczane
Kaleminize sağlık… Maraş’ın havasından midir suyundan mıdır bilemem lâkin tanıdığım tüm Maraş’lilarin kalemi kuvvetli…?
Boşuna şiirin başkenti değil o vakit hakkını verebiliyorsak ne alâ
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.