Herkes Içten Üşümüş
Herkes içten üşümüş
Bir sarılmak arıyor kendisine
Bilsek ki kalbin rızâsıdır bazen yapayalnız kalmak
Asıp karanlığa sesimizi kahrolsak da yeridir
Plastik bir düzende vitrin camları yalan, alkışlar sahte, namlular hâlâ sıcak
Ve masum gövdelerden kan çoktan incecik sızmıştır
Paslı kalplerimiz öfkeyle gıcırdıyor birbirimize uzanan mesafede
Kahrolsun bu dünyanın sevimsiz gösterişi
Oysa bütün kuşlar özgürlüğün kanat seslerinde çıplaktır
Toprağından koparılıp bazen yakamıza takılsa da kimseye kin gütmez hiç bir karanfil
Vebir türkü sesi seni uzakta ki bir yakına götürür
Irmaklar yangınınca çağıldar saklayamadığın kôr ateşinde
Kâh gurbet olur kâh isyana durmuş hasret gibi büyür uzayıp giden dağlar
İnanç içre her şeyi boş verin
Sevmenin vakti geldiğin de bırakın bütün
acılarımızı üzerimizden yağmurlar silip süpürsün
Tabut hisli kendinsiz hiç bir vakitten geçemezsin ki
Kazılmamış bir mezarı düşünmez esir düşmüş hiç bir akıl
Ey ayna kırıl, dokun ey toprak, sökül ey karanlık, ey kefen yedi kere tenime sarıl
Boşluklar ötesinden yaklaş ey muğlak kader
Ölüm göğsümün
Ölüm artık yüreğimin uçurumlarında
Canım artık düşmek istiyor o muazzam hisse
Ölmek yeniden kavuşmak değil midir sevgiliye ?
Hamza Bayazıt
@aczane
Kelimelerin anlam kazandığı muazzam bir şiir kaleminize kuvvet
Teşekkür ediyorum manasını anlamak isteyene mana kazandıran bir şiir oldu sanırım ☺️
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.