Karmaşık Duygularım

Soguk ve rüzgarlı havayla birlikte bardaktan boşalırcasına yağan yağmura aldırış etmeden yağmur suyuyla banyo yapan sokaklarda yürüyordum. Beynimin içinde yaşayan bir böcek vardı sanki sürekli beni hayattan alı koyup onunla alakadar olmamı istiyordu. neydi bu ? Yoksa deliriyor muydum bir an önce bu düşüncelerden kurtulmak icin güzel bir bayanın banyoda şarkı söyleyerek yıkanma hissi veren sokaklarda yürümeye devam ettim. Bir şeylerle meşgul olmak istiyordum beynimin içinde bir böcek var hissini atmak istiyordum. Kurtulmak icin ne yapmak gerekir diye bu sefer onu düşünmeye başladım. Uzunca bir düşünmelere kapıldıktan sonra karşımdan eve bir an önce varmak icin koşmakta olan küçük bir çocuğun kafasına geçirdiği siyah bir poşetle yanımdan geçiyordu oysa yağmur ne güzel yağıyordu insanların kötü gunahlarini yıkıyan Tanrı’nın kutsal suyu gibiydi belkide çocuğun gunahlari yoktu kutsal suyla yıkanmak istenmiyordu belkide Tanrı’ya inanmıyordu hayır bunlari düşünmiyecektim beynimi kemiren böceğin derdini düşünmek istiyordum neydi derdi? Açlik midemi sırtımı yapıştırırken çok yakın dostu olan yorgunlugunda gelmesiyle ayaklarıma kara sular inmişti adeta. Çoraplarımın ıslaklığını hissediyordum bedenime aldırış etmedim pek umrumda değildi. Umrumda olan beynimi sürekli o düşüncelere çeken düşüncelerdi. Neydi bu düşünce ? Birden aklımda uzaktan gelen bir ışıltı belirlenmeye başlamıştı. Arşiment hamamda yıkanırken suyu başına dökmesini sağlayan hamam tasının suyu kaldırmakta olduğunu görmüş ve tasın suyun üzerinde durmasını görünce daha da şaşırmış adeta evrenin sırrını bulmuş gibi tasla birlikte kendini dışarı atarak oradaki insanlara bağırarak
-suyun kaldırma kuvettini buldum. diyerek büyük bir heyecan ve sevinçle buluşuna imza atmıştı. Bende aynen o sevinç ve heyecanla beynimin içinde dolaşıp beni benden alıp sadece onunla alakadar olmamı isteyen düşünceyi bulmuştum.
-Evet bu oydu.
Güzellik tanrıçası olan hanımefendi düşüncelerimde sürekli kıpraşan beni benden alan oydu. Nasılda bilemedim onu oysa sürekli hatırlardım varlığına hayran olmamak elde değildi. Beynimin derinliklerinde uyuyan güzel ihtişamı bi anlığına gözlerimin önüne geldi gözleriyle selam veriyordu adeta bana hayatın bir anlaması varsa bence anlam oydu. Onu hatırlamak karnımı doyurmuştu tok bir mide sevindirmişti beni yağmur dur durak bilmez bir şekilde hala yağıyordu. Yorgunluk ayak bağı oluyordu düşürmek istiyordu ama umrumda değildi umrumda olan güzelik tanrıçasıydı ne yapıyordu şimdi acaba beni bir anlığına da olsa düşünebiliyor muydu ya da daha doğru beni tanıyor muydu nasıl olurda böyle bir güzelliği düşünebiliyordum . Cebimde dünden kalma sigarayı içmek istiyordum kuru bir yer bulup güzelliğiyle sarhoş olan bedenime sıcak dumanı salıverirmek istiyordum. Kapatılmış bir mağaza gördüm balkonu vardı.
– bu beni yağmurdan korur diyerek
Hızlıca oraya koştum. Kapalı mağazanın sıcaklığını hissetmiştim böyle bir yer bulmak güzel olmustu.
Cebimden sigaramı çıkarıp diger cebimden içine su kaçan çakmağıda çıkardım suyu boşaltmak icin ters çevirerek adeta Tanrı’nın birbirini seven iki insanı birleştirmiş gibi yan yana getirerek yaktım sigaramı duman öyle sıcaktı kı bedene zarar veren sigara İlkez iyi bir şey yapıyordu üşümüş ciğerlerime sıcak ısıyı götürüyordu deliriyordum galiba beynimde hala kipraşiyordu. Bilge ve güzel bayan bilgeliği karşısında sus pus oluyordum. Düşünceleri Tanrı’nın kütüphanesindeki okuduğu kitaplardan olabilirdi. Muazzam bir Bilgeydi düşüncelerini nasıl ifade edeceğini bireyle kurduğu empati harikuleydi. Böyle güzel düşüncelerle birlikte eve gitmek istiyordum sıcak bir kahve ve sonra sıcacık yatağımda uyumak isterdim

  • Okunma
  • 24 Mayıs 2020
  • Hikâye
  • WhatsApp Yazı Linkini Kopyala
  • 1

    BedirhanElmascan

    @bedirhanelmascan