Kitap, Kedi Ve Hayat

İlkokulda bir iki kitap okumuşumdur. Sonra tabi liseli olduk. Lisede ilk iki yıl öğretmenlerin isteği le yavaş yavaş başladım okumaya . O zamanlar da pek arkadaşım yoktu. Olanlarla da pek anlaşamazdım. Lisede Tarih Öğretmenim her tatil sonlarında bize hangi kitapları okudunuz diye sorardı tabi ben söyleyemezdim . Bir kaç arkdaşım anlatırdı böyle okuduklarını. Tabi biz hep birbirimizle yarış içinde olunca bende onlardan geri kalmamak için yavaş yavaş arkadaşlardan, akrabalardan kitaplar edinerek başladım. Tabi arada Edebiyat Öğretmenlerimizde şu kitabı okuyun sınavda soracağım derdi , bizde okuyup sınavda cevaplardık . Sonra lise bitti . Ben lisede Edebiyat Ögretmenimin elinde hep İskender Pala’yı görürdüm. Okuma serüvenimi onunla, sonra Elif Safak’la sonra Nazan Bekiroğlu ile devam ettirdim. Tabi o aralar ‘Tutunamayanlar ‘ diye sayıklardım çok kitap aldım okudum. Okuyacak kitap bulamadım, kuzenimde Rus klasikleri vardi çoğunu okudum. Sonra gezici kütüphaneden birkaç kitap aldım. Tabi sonra beş yıl sonunda canım arkadaşım bana Tutunamayanlar’ı hediye etti ondan sonra sanki talihim tekrar açıldı birçok kitap alıp okudum. Çünkü;seksen kadar kitap alıp okuyup farklı zamanlarda geri satmak zorunda kaldım. O yüzden diyorum bahtım geri açıldı. Etrafında birçok arkadaşım kitap ve kedi sever hatta bir arkadaşımla kedi sevmem sayesinde daha samimi olduk . Onu kedisi vardı, sonra benim de oldu. Diğeriyle de bir imza sırasında tanıştık. Genelliklearkadaşlarla görüştüğümde hep kitaplardan konuşuruz bazen benden sıkılıyorlar, galiba . Kardeşim de senin hayatın kitap ve kedilerden mi ? ibaret galiba öyle. Çünkü, ailemden arkadaşlarım dan daha yakın olabiliyorlar bana özellikle kitaplar, okudukça altını çizdiğim satırlar kendimi bulunca , işte ben diyince … Belki de bu yüzden insanlar bana deli diyor veya hastalıklı bakıyor. Çoğu zaman benim umrumda olmasada bunun farkında olmak yoruyor. Şimdi ben kitaplar ve kedilerden ibaret miyim ?