Ninni

Hiç bitmeseydi o ninniler,
Bizde uyuyup büyüyünce tıpış tıpış yürümeseydik.
Düşlerimiz kırılmasaydı,
Hayallerimiz çalınmasıydı,
Hatıralarımız hep yaşasaydı,
En sevdigimizin sesini bile unutma gerçeğiyle hiç tanışmasaydık.
Kale direklerimiz hala taşlar olsaydı,
3 kornere yine bi penaltı çalınsaydı,
Her ortadan sonra vurduğumuz kafa gol olsaydı,
Bir arkadaş yine sadece diziyle top sektirebiliyor olsaydı,
Keşke, ölmeseydi çocukluk hep bizimle kalsaydı.
Ben yine ip atlayamasaydım.
Bisikletim değil de ben onu sırtımda taşısaydım yine tamirciye,
Bak o zaman çekilirdi bu hayat.
Büyüdükçe hayat zorlaşıyor bir bilgisayar oyunu gibi seviye atladıkça önüne çıkan canavar büyüyor,
Geçilmez yollarla doluyor haritamız,
Gitmek istediğin yer belli ama gideceğin yollar kapalı sanki.
Görünmez bir el sen ileri adım attığında diğer ayağından tutup seni düşürüyor, ilerlemek imkansızlaşıyor.
Koca bi savaşın ortasına silahsız salınmış bir asker edasıyla acaba kurşun bana ne zaman isabet edecek diye düşünmeye başlıyor insan,
Ama kurşun sana ulaşmıyor,
Ondan da kesiyorsun ümidi,
Anlatmış mıydım sana hatırlamıyorum,
Elinden çalınan hayallerinin peşine düşüp, düştüğü yerden kalkamayan adamın dramını,
Anlattım sanırım.
Hep anlatırım çünkü.
Lafın kısası,
Hayat yorucu bir yol ve su verenlerimiz az,
O yüzden böyle konuşmakta zorlanır,
Sürekli yutkunur, kursağımızda kalan heveslerimizi kusmaya çalışırız,
Ve bunu başaramayıp rahat nefes alamama hastalığından hayata gözlerimizi kapatırız.
Ama yine de kör bir bahçıvanın güle olan aşkı misal, o gülü sularız…

  • Okunma
  • 21 Nisan 2020
  • Şiir
  • WhatsApp Yazı Linkini Kopyala
  • 1

    Aykut Tunçay

    @aykutuncay