Rabb’ine Koş
Göğsünde bir sancı başladı değil mi?
Olur öyle.. Gece vakti ansızın bir sızı, vakitsiz bir ağrı dolar yüreğe.. Gün gecenin karanlığında kaybolup giderken, insan da içinin kuyusunda kaybolup gidiverir.
İşin kötüsü çırpındıkça hatıralar doluverir zihnine.. Yani kurtulmaya çalışmak da yetmez insanı düştüğü çukurdan kurtarmaya..
Ama insan ya bu devam eder çırpınışlara.. Sanki bir kez daha haykırsa sesini duyurabilecekmiş gibi haykırır avazı çıktığı kadar.. Ancak fısıltısı bile duyulmaz sessizliğinin..
Oysa daha sesi bile çıkmadan sancısını duyan bir Rabb’i var..
Ah demeden ahını bilen bir Rabb’i var..
Daha anlatmaya başlamadan sancısını dindirecek bir Rabb’i var.. Rabb’imiz var.
Ne kadar zor değil mi anlaması? Ne kadar da karmaşık?
Ya da çok basit de insanlar mı karıştırıyor böylesine.. ?
Benim aklım almıyor bazen..
Sahi bir de hüznün rüzgarlarında savruldukça, koştuğu duvarları var insanların..
Allah yerine acısını dindireceğini sandığı insanlar var yüreklerinde..
Bildiklerini unutmuşlar sanki.. Dermanın yalnızca Allah’ta olduğunu unutmuşlar..
Derdi verdiği gibi devayı merhem edenin yalnızca Allah olduğu çıkıvermiş zihinlerden.. Unutmuşlar hep.. Unutmuşuz..
Şimdi kardeşim.. Tam da gecenin çöktüğü, hüznün gemilerini saldığı şu vakitte; gönlüne çöken sancıyla koş Rabb’ine.. Kimse şifası olamaz yüreğinde dikili yaraların.. Ama Rabb’in sen daha anlatmaya başlamadan bilir çaresiz yüreğinin çırpınışlarını.. Şimdi koş Rabb’ine kardeşim.. Gece bitmeden.. Hüzün rüzgarında savrulmaya başlamışken yüreğin tek dermana koş.. Tek devaya koş kardeşim..
Hadi selametle..
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.