Sen Ki
Sen ki gönlünde, bir başkasının ağrısını taşırsın
Sen ki bana eyyamı bahur, ona yağan yağmursun
Pür hüsnüne şiir sayarmısın, bu kavruk yüreği
Ziyadesiyle muhteriz çehrene vurulmuş, talihsizi
Ben ki, yangını yüreğinde tutuşmuş gamın elçisi
Ben ki, aşkın çarmıhına gerilmiş agrının vekili
Kara sevdaya tutuşan yüreğin, kor olması makbül
Yüreğim çehrenle kavrulan bir ehvamla meşgul
Sanma ki, ağaçlara vurulmuş bir sincabım;
Ben, kurak toprakta kurumuş bir agacım.
Ne, yad eller beni sulayıp eşeledi
Ne ipek tenler seyrimde gölgeledi
Sonunda, budayıp seyirttiler beni.
Fakat ben, yine o elçi, ben!
Hem, o kor alevlerin içinde kavrulurum
- Hem de, kavuruluşumun gerekçesini savunurum
Sen ki gönlünde, bir başkasının ağrısını taşırsın
Sen ki bana eyyamı bahur, ona yağan yağmursun
Şimdi ben, kurak kalmış çatal yüreği
Sunarım hüsnüne, bir kurumuş agaç gibi
Seyreyle kendini bu kuru agacın gölgesinde
Sonra onu öylece ateşe verip kül eyle!
Bari, senden sonra hiç bir kimse, bu yüreğin
Bu Kavruk gölgesinde, seyr etmesin kendini. !
Yazan : Alikan Ceylan
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.