Sessiz Duvarlar
Ben düğün zamanlarini seviyorum iki kişinin birbirine sevip evlendigi ve birlikte bir hayat kurma yoluna çıkıp , iki farkli insanin hayatlarini birlestirdigi zamanlar hayatimizda en güzel zamanlar belki de.
Herkesin mutlu olduğu , coştuğu , eğlendiği ve bazilarinin mutluktan bile ağladığı zamanlar . Ya bosanirken ya da ayrılırken ki zamanlar mahkeme köşelerinde o mutlu evliligin bitmesinin acısını sesizce bekleyen insanlar . Ne acayip değil mi ?
Severek evlendigin insandan , hatta onu yillarca aylarca bekledigin insandan mahkeme soğuk duvarlar ardinda ondan aci bir şekilde boşanmak . Gerisi zaten ölüm sessizliği
Ama asıl acı olan bir yıllarca ayni evde yasadigin insanin yokluğuna alışmak . Önce fotoraflarini çekmeceye kaldirirsin ya da hepsini atarsin yeni bir düzen oluşturursun . Akşam yemekleri tek kişilik olur alışırsın bu düzene, bu sessiz duvarlara .
Böyle farkli şekilde tadıyorsun acıları, çaresizlikleri . Hayatın sessizligi içinde yaşayıp gidiyorsun . Kim bilir bir gün o sessizlikten kendin çıkıp hayata , yaşama dönene kadar.
OzlemAcikgonul
@ozlemacikgonul
Soğukluk değil insanın canını yakan, oluşan büyük boşluktur bence acıtan. O seviyeye gelip o kararı verince insan kimin az kimin çok olduğunu gözden kaçırıyor. Sevmekte üstümüze yok çok seviyoruz, uğruna herşeyi yapıyoruz… Ama kaçırdığımız bir gerçek var sevgi, aşk bunlar sabırdan besleniyor. Saygıdan besleniyor. Gün geçtikçe sabrı yitirdikçe saygıya da darbe vuruyor insan. Sonra eksiliyoruz birbirimizden ve ayrılmayı bile beceremiyor. Giden gidiyor.. Kalanda aslında onun peşinden. Demem o ki heba ediyoruz aşkımızı, sevdamızı soğuk duvarlı mahkemelerde… Sonrası işte duvardaki resmi çekmeceye indir ama ya kalbinde astığım baş köşe… Annem insan yaşamadığı acıya çok cengaverdir der. Böyle konuşuyorum ama.. Neyse.
Kaleminize sağlık, Allah kalbinize ferahlık versin. ?
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.