Sihirli Güven Çiçekleri
Zamanın birinde bir çiçek perisi yaşarmış. Bu çiçek perisinin başında çiçeklerden yapılma bir taç, sırtında ise yaprak şeklinde kanatlar varmış. Çiçek perisinin çok değerli bir bahçesi varmış. En güzel ve en değerli çiçekleri burada yetiştirir, gücünü de çoğunlukla buradan alırmış. İnsanlarla arası iyi olan çiçek perisi zamanla onları bahçesine davet edip orada ağırlamaya başlamış. Her çiçeğin bir özelliği, bir hikayesi varmış. Bazıları çok kırılganken bazıları fırtınalara bile dayanabilirmiş. Aslında bahçedeki bütün çiçekler çiçek perisinin ruhundan bir parçaymış. En sevdiği iyi niyet çiçekleriymiş. Onlar pudra pembesi ve oldukça narin çiçeklermiş. Sevgi çiçekleri mor ve güçlüymüş. En kırılganları umut çiçekleri, en güçlüleri ve köşeye atılmışları ise öfke çiçekleriymiş. Her çiçekte ayrı bir anı, ayrı bir hikaye varmış. İnsanlar bahçeye gelip gittikçe bu hikayelerden bazılarını öğrenmişler.
Aslında insanlar başta çiçek perisine yardımcı bile olmuşlar. Onlardaki iyi niyetle birlikte çiçek perisindeki iyi niyet çiçekleri de güçlenmiş. Sevgi çiçekleri çoğalmış, öfke çiçekleri ise zaman zaman çoğalıp tekrar azalmış. Yepyeni bir çiçek türü çıkmış ortaya. Güven çiçekleri. Çiçek perisi daha önce kimseyle temas kurmadığı için böyle bir çiçeğin varlığından haberdar değilmiş. Yeni çıkan bu çiçekler güçlü ve güzellermiş. Bu çiçekler çiçek perisinin o kadar hoşuna gitmiş ki artık insanlara asla temkinli davranmıyor, onlardan hep iyilik ve güzellik geleceğini düşünüyormuş.
Bir gün dünyadaki çiçekleri kontrol edip bahçesine döndüğünde ara ara çiçeklerin koparıldığını görmüş. Gözleri dolmuş çiçek perisinin. Böyle bir şeyin olmasına ihtimal dahi vermezmiş. Rüzgarı ve kendisini suçlamış. Öyle ya insanlar çiçeklerini asla koparmazmış. Olsa olsa kendisi ihmal eder, güçsüzleştirir, rüzgar da istemeden kırıverirmiş. İnsanları bahçesinde ağırlamaya ve hikayelerini anlatmaya devam etmiş. Bu olaylar ise artarak sürüp gitmiş. Ne zaman bahçesine girse çiçekler eksilmiş oluyormuş.
Çiçek perisi zamanla güçsüz düşmeye başlamış. Etrafta ruh gibi geziyor gülmek için bile enerji bulamıyormuş. İçten içe insanlardan şüphelenmeye başlamış. Güven çiçekleri sararıp yapraklarını dökmüş. Çiçek perisi gözleri dolu dolu bakmış harap olan bahçesine. O çok sevdiği parlak güven çiçekleri yokmuş artık. Kendine kızmış onları soldurduğu için. Bir köşeye çekilip ağlamaya başlamış. Ona göre her şeyin sorumlusu kendisiymiş. İnsanlardan şüphelendiği için de utanıyormuş.
Rüzgar onun bu haline üzülmüş ve çiçek perisine bir tavsiye vermiş. Sabırlı olacak ve gizlenip bahçesine ne olduğunu bulacakmış. Ağacın kavuğuna saklanan çiçek perisi bahçesini izlemeye koyulmuş. Bir yandan da bütün kalbiyle yanılmış olmayı diliyor, her şeyin kendi suçu olmasını istiyormuş. Onun orada olmadığını düşünen insanlar bahçeye girip çiçekleri koparmışlar. Çiçek perisinin kalbi o kadar kırılmış ki öylece donup kalmış. Hissizleşmiş kalbi. Çok kızmış, çok öfkelenmiş. Aynı zamanda müthiş bir meraka da kapılmış. Böyle bir şeyin neden yapıldığını anlayamıyormuş bir türlü. İnsanları takip edip izlemiş. Bazıları çiçeklerini sevdiklerine veriyor bazıları da süs diye kullanıyormuş. Bunlar için dünyada bir sürü çiçek olmasına rağmen onlar çiçek perisinin gücünü aldığı, hikayelerini dahi bildiği çiçeklerini koparıyorlarmış. İnsan nasıl hikayesini bildiği bir şeye zarar verebilirmiş ki.
Çiçek perisi bahçesine dönüp mahvolmuş çiçeklerinin arasında günlerce ağlamış. Herkese yasaklamış bahçeyi. Bundan sonra oraya kimseyi almayacak, kendinde güç buldukça yavaş yavaş onaracakmış. İnsanlar gelip bahçeye girmek için izin istiyorlarmış. Bu çiçek perisini hem kızdırıyor hem acısını arttırıyor hem de düşündürüyormuş. Bütün insanlar kötü değilmiş. Bazılarına haksızlık yaptığının farkındaymış. Bazılarını ise uyuşmuş hislerle izliyor, tekrar güvenmek istiyor ancak yapamıyormuş.
En sonunda bir karar vermiş. Çiçek perisi hepsine bahçenin yakınına gelmeleri için izin verecek ancak sadece birkaçını bahçeye alıp hikayelerini anlatacakmış. Ama ilk önce çiçeklerini onarması için zaman gerekiyormuş. Çiçek perisi çok yorgun ve zayıfmış. Ama kararlıymış. Bundan sonra her çiçeği solduğunda bıkmadan, usanmadan daha güzelini ve daha güçlüsünü ekecekmiş.
Çiçek perisi ne kadar acı çekerse çeksin güven çiçeklerinin her zaman bahçesinde olmasını istiyor, o çiçeklerin bahçesine getirdiği güzelliği ve kendisinde uyandırdığı hisleri seviyormuş. Çünkü çiçek perisi en çok hissizlikten korkuyor, acıyı bile hissizliğe tercih ediyormuş.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.