Muhdes Arz’ın Kuyusunda
Kim bulup çıkartıcak beni kara düşler arasında,
Cürretsiz dolandığım muhdes arzında.
Bilemem hangi kuyunun çıkrığıyım,
Kim had bildirecek bana?
Bir çocuk, bir genç, bir yaşlı had bildirmez neden?
Yaşayıp görmeli miyim?
Gövdemi sınayıp kendi gölgemde.
Yaş almadan, yaşlanmadan muhdes arzda,
Ölmeliyim haddimi bilmediysem,
Ölmeliyim bir günah olmadan.
Kim İsa bilip çarmıha gerecek beni,
Kim isa sanıp çarmıha gerdi şairi?
Suyun sabrına, toprağın tahamülüne gerilip gitmeli.
Kim sır almış kuyunun esrarından,
Kim yusuf diye bulur beni?
Bir el öpme arzusuyla dipsiz kuyulara dalıp gitmeli,
Kime kalır çıkrıksız kuyunun eşiğinde bıraktığım kimliğim?
Su dolup taştı bak ağzına kadar,
Hani nerde sabrın sonu?
Yaş alıp, yaşayamayıp debelenen kurşuni bir ölüyken,
Kim inanır sözüme?
İnanmayın derler şair sözüne doğru derler,
Şair sözü ki, muhakkak bir yalandır.
Yazan :Alikan Ceylan
Alikan Ceylan
@alikan21
Her karanlığın içinde bir mehtsp vardır.
Yaşamak gerek bazen.
Onca sırların arasında.
Zaten gölgeler bir gün mutlaka
Düşecek toprağın altına.
Geç kalınmaması gerek evvelden.
Herkes ölmeyi seçmiş.
Farklılık yap yaşamayı dene
Onca yıldızın arasından
Kutup yıldızı olmayı seç.
Allah ,Yusuf’u kuyudan çıkardı da sultan yaptı.
Sen kuyu sandığın hayatta kendini bulduğunda kim bilir neler olur.
Kimliğin bir iz bırakır yazdığın yazılarda.
Şu tastiktan sonraki adımdır belki umut.
Sabır dediğin nedir ki?
Hiç gelmiyecekmis gibi bir ucu açık.
Kelimelerin gücü vardir.
Şairin sözüne inanmassak
Hayat bizim için şiir olamaz ki.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.