Soğuk
Titrek ellerim gecenin ayazında kalbimin atışını dinliyor,
Gökyüzünde asılı yıldızların isimlerini sayıklıyor.
Soğuk gözlerim ısrarla trenlerin geçişini izliyor.
Sigaram, titrek ellerimi desteklercesine kutusundan çıkıyor.
Paslanmış, hareketsiz iki vagonun arasındayım şimdi,
Yanımda dondurucu soğuğa inat sımsıcak bir ses.
Anlamını bilmediğim ecnebi bir şarkı yükseliyor mavili beyazlı bir binadan,
Melodisi takılıyor dilime, kolay olanı yapıyorum.
Öylece duruyorum üç saat hiç kıpırdamadan,
Düşüncelerimin seremonisine dalıyorum.
İnce bir alay ediyorum kendimle koskoca bir kahkaha atarak,
Gelen geçenin karmaşık bakışları nezaretinde.
Anlatıyorum yine o malum soğuğu bire bin katarak,
Yalnızlığımla hesaplaştığım gecelerin birinde.
Çıkmıyor sesim soğuk odaların, soğuk pencerelerinden dışarı,
Duymuyor kulaklarım soğuk ellerin soğuk alkışlarını,
Ve görmüyor gözlerim o soğuk bakışlarını…
“Boşlukları doldurdu soğuklar. Soğukla yaşamayı öğrendi titrek ellerim. ”
Benim Kara Defterim- Sayfa 72- Soğuk Şiiri
Özkan Aksoy
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.