Söğüt Ağacı Kısa Hikaye
Akasya, içinde yaşadığı duyguları sadece söğüt ağacının altında yatıştırıyordu. Kimi zaman piknik sepetiyle, bazen sadece kitabıyla uğruyordu. Çoğu zaman eli boş, kalbi dolu geliyor, dilinden dökemediği her şeyi sessizliğe bırakıyordu. Ilık ılık esen rüzgar, yaprakları bir o yana bir bu yana savuruyor, savurdukça sanki Akasya’ya cevap veriyorlardı. Gün doğumu da, gün batımı da söğüt ağacının altındaki mindere uzanarak izleniyordu. Uyuyakalmak için oyalanmak ise kendisini şımartmanın en güzel yoluydu. Sonrası mı? Yine söğüt ağacı.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.