Sorgu

Yaklaş biraz;
Üzerinden yüzyıllarca geçilmiş,
yaşanmış o yollar…
Tekrar savaş,
Tekrar Aşk,
kin, barış, nefret
Hayaller ve umutlar ile gelip gitmişiz belki
20 yıl öncesi;
20 yıl sonrası ne olacağını hayal etmeye çalıştığın ve tahayyül edemediğin
O yollara sokaklara bir bak!
Sanki bir an Dede Efendi yi dinledim… çıtırdamıyordu üstelik ateşli soba
Veya şömine derken farklı bir frekans’ta
Vücut buldu rüzgarın perdeye teması
Sultanı yegah’a gelmiş zaman siyah beyaz tek tip kanallar ve dahi vurulan uçurtmalar mı? uçaklar mı ?bilinmiyor …
bir zaman kar yağıyor bembeyaz oluyor işte! tüm unutulmuşluklarımız…
Ve bir zaman geri dönü veriyor
Atlı karınca! zihnimizi yiyip bitiriyor.

Her gün yüzyıllarca yaşanmışlığı
Sessizce Arşivleyen Gökyüzüne bak!
Kaç aşk askıda kalmıştır ?
Kaç kişi cebinde şuan bilmediğimiz tanımadığımız o kimliğiyle irtifa kaybederken yok oluvermiştir!
kim bilir ?Kulağında hangi zamanın türküsü vardı süzülürken…
Biz hangi kuşun kanadından yeryüzüne indik…

Beni içine katıp götürmeye niyetli
Çerçevemin ve evlerin manzarası olan
Şu Koca denizlere bir bak !
Kaç filo mürettebatı ile son kez
Sıra sıra nefes almıştır, sigara içmiştir?
Kaç balık sevinmiştir yeni sığınaklarına!
Kaç dalga kurşun yemiştir en coşkulu yerinde? Neresinden kırılmıştır en çok ?
Peki kaç kişi simit atmıştır ve içi huzurla dolmuştur ?
Boğazı yüzerek geçen olmuş mu?
Bence mümkün ama belki olmamıştır da?
Kaç kişi ağlamış ki ?
Herkes yalan gülücükler saçarken
Ağlamayı hâlâ unutmamışlar mı (!) Hâlâ…

İzledikleri dizileri yaşayamadığı için
Kaç dönem depresif takılmıştır bir ev hanımı
Peki kaç genç kızımız hala kendini tamamlayamadan
filmlerdeki gibi bir aşkın varlığına inanıyor ve bekliyor ve hep bekliyooor…

Ah hanımlar, beyler
Her gün yere bakmaktan sizde yorulmadınız mı?
Yarın yok olacaksınız işte
Bence;
Yaklaşın biraz, sarılın ?
Yada nasıl isterseniz …

Tansu Uçar