Süktun Rengi

Söz gümüşse, sükût altın mıdır sahiden de? Konuşmanın elzem olduğu demlerde susmak; susmanın zaruri olduğu anlarda ise konuşmak zulümdür nihayetinde. Çokça susuyoruz, sükût ediyoruz artık anlaşılmamanın, anlaşılamamanın iktiza ettiği isteksizlik ile. Öyle ya muhatabına tesiri olmayacağı, fayda etmeyeceği yerlerde , söz boşluğu dövmekten gayrı neye yarar? Durgun sular, derin olur misâli, gönlümüzün derin, kuytu köşelerinde biriktiriyoruz kelâmımızı.

Yazmak sadra şifâ olur şimdi, dile düşmeyen her sözde. Bilirim kelimelerin kalbi vardı. İncinir, incitirdi.. İncinmesin, incitmesin kelimelerin. Bin düşün bir söyle. Yere düşürme kelâmını.. Unutmamak lazım ki söz ağzımızdan çıkmadan bizim esirimizdir, ağzımızdan çıktığı andan itibaren biz onun esiri oluruz. “Bildiklerini anlat, ama akıl vermeye kalkma. Anlatılanları iyi dinle, ama hepsini doğru sanma. Sessiz kalmak, bir şey bilmediğin anlamına gelmez, çok konuşmak da çok şey bildiğini göstermez. ”

“Susman fikir, konuşman zikir, bakışın ibret olsun.. ”?

  • Okunma
  • 4 Ekim 2020
  • Deneme
  • WhatsApp Yazı Linkini Kopyala
  • Firdevs Vuslat

    @birhindiba