Tanım
Hayat denen trenin,
En bakımsız ve çürümüş vagonlarının birinde,
Eline kalem almış vagonun zeminine sözler karalayan,
Ama karanlık olduğundan,
Neyi nereye yazdığından haberi bile olmayan,
Çoğu sözlerin üst üste bindiği için anlaşılamadığı,
Ve o vagonun bir gün,
Gün ışığı aldığında,
Ne demek istediğini asla anlayamayacağınız,
O, saçı sakalına karışmış,
Uyuyamadığı için göz altları mosmor olmuş,
Yazmaktan avucuna kan oturmuş,
Bir ayağı hafif seker halde,
Vagonun içinde onu bulacak birini umarak sürekli dönüp duran,
Ama umudu günden güne azaldığından,
Ve iyiden iyiye vagondan atlayıp bu trenden ayrılmayı düşünen o adam,
Benim.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.