Yaz Sonu Sıcakları
Yaz sonu sıcakları zamanı, senenin sonuna hazırlık. Yeniden başlasın diye bitmeye hazırlanıyor hayat.
Karasinekler dönüyor kafamızda, arılar telaşlı telaşlı uçuyor. Ağaç yaprakları her an renk değiştiriyor.
Zaman zaman, sıcaktan bıktıran yazı özleyecek olmanın verdiği hüzünle, parlak güneşe bakıyorum. Eskiden çok daha kolay bakardım ona. Belki Ankara’dan, belki yaştan… Artık koruyucu kalkanlarımla bakabiliyorum güneşe. Eskiden koruyucu kalkana ihtiyacım mı vardı. Köy çocuğuyum ben. Güneş kremi, güneş gözlüğü mü bilirdik. Eskiden miydi onlar, ben mi eskidim.
İmkânlar arttıkça, tecrübeler arttıkça, tahammül de azalıyor olabilir mi? Ya da dünya bunu özellikle mi yapıyor. Yaş aldıkça, aklımız onda kalmasın istiyor olabilir mi? Doyalım mı istiyor? Göz gördükçe göremez mi oluyor? Ten ısındıkça soğudukça nazlı mı oluyor?
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.