Yüreğine Yaz

Birkaç cümleydi size anlatacaklarım ya da siz öyle zannettiniz.
‘Nasıl anlatayım?’ Dedim.
‘Konuş’ dediler. Sustum. Daha doğrusu kelimeler o kadar çoktu ki dilim lâl oldu. Eh! Tabi dakikalar geçti. Herkesin muhterem vakti çok değerli ya.. Neyse. Bu sefer ‘Yaz’ dediler. AlimAllah. Bembeyaz bir kağıt ve siyah pilot kalem verdiler. Durdum. Elim dondu. Çünkü kalemimin yazacağı her bir kelime gerçeğinin sancısını çekiyordu. Bir türlü doğmak bilmiyordu benim yüreğimin dehlizlerinden. Yine sabredemediler tabi.. Ne olacak? Kovuldum. Kapı kapandı yüzüme. Ama bilmiyorlardı ki bir kapıyı kapatan Rabb’im bin hayırlı kapı açar. Çıktım oradan. Yavaş yavaş yürüdüm. Yanımda konuşamadığım, yazamadığım harflerle. Karşıdan karşıya geçerken, köşeyi dönerken bir baktım ki çoğalmışlar. Gözüm nereye dönse harf. Delirdim herhalde dedim. Sanki beni kovalıyorlardı. Telaşa kapıldım. Koşmaya başladım. Şu yokuşu çıkarsam evime gidecektim. Terler sırtımdan aktı. Yine de koştum. O kadar koşmuşum ki evimin kapısına çarptım. Canım yandı. Yinede hızlı hızlı kapıyı açmaya çalıştım. Elim ayağıma dolandıkça dolandı. Bir türlü anahtarı yuvasına oturtturamıyordum. Neyse ki yedi sekiz denemeden sonra yerleştirdim ve kapıyı açtım. Hemen kapıyı kapatım kilitledim. Koşup perdeleri, açık camları kapattım. Ses çıkaran ne varsa susturdum. Odadaki soluk yeşil renkli koltuğuma oturup soluklanmak istedim. Oturdum da. Fakat karşımda oturacak yer isteyen onlarca harf vardı. Bir an bilemedim. Sonra dedim ki kendi kendime ‘Yaz sadece kendine yaz’…

  • Okunma
  • 12 Nisan 2020
  • Deneme
  • WhatsApp Yazı Linkini Kopyala
  • ŞÇ

    @seymatkv